Lakırtı CXXVIII;
Okyanus kadar derin maviliğe bürünmeseydi gözlerin, sana bakarken tek kulaçta boğulmazdı sözlerim...
Lakırtı CXXIX;
Sol gösterip sağ vursaydın keşke, ardından 'sağ ol' derken korkmasaydım, yine sol'uma denk getireceksin diye.
Lakırtı CXXX;
Göz gürültüsü var bu odada, anlaşılan sağanak susmalar birikiyor havada.
Lakırtı CXXXI;
Her ayrılık sonrası, Tanrı cennetini övmeseydi bize, minnet yerine cinnet duyacaktı sevişenler, onca iniltinin içinde.
Lakırtı CXXXII;
Nefret, bir bakıma pespayeliktir. Bu yüzden en çok aşka yakışır.
Lakırtı CXXXIII;
Ağlama. Ağlarsan, göz pınarların küresel ısınacak, kuruyacak kapakların. Ve ben, her gece varlığına secde ettiğim sığınağımdan mahrum kalacağım...
Lakırtı CXXXIV;
Yalan söylemek günahtı benim dinimde, aşkla tanışmadan önce.
Lakırtı CXXXV;
Yalanla beslenen her aşkın koynundan yılan çıkması, hiç de şaşırtıcı değil artık, olağanlaştı.
Lakırtı CXXXVI;
İçimde bıraktığın acıların hepsini tek tek doğurdum, artık ben de bir anneyim. Üzgünüm sevgilim, şimdi cennete girebilmek için, ilk önce ayaklarımın altında ezilmelisin.
Lakırtı CXXXVII;
Öğreneceğin çok şey var adam. Mesela; örümcekler bile bir kadın gibi ağlayamaz yalnızlığı. Ve hiçbir kadın, sırf sen istiyorsun diye p'aralamaz aşkını.
Lakırtı CXXXVIII;
Sevişmek için aşkın adını kirletenler, sevilmeye en çok muhtaç olan kişilerdir.
Lakırtı CXXXIX;
Adın aşksa eğer, belki uğrunda acı çekmeye de değer.
Lakırtı CXL;
Çok özlettin kendini aşk, yokluğunu hisseden tüm hücrelerim benliği yok edip, senlikte kayboluyor...
Lakırtı CXLI;
İkimiz için de farklı anlamlar taşıyordu 'sevişmek' fiili. Ben Türk filmlerindeki masumiyetten bahsederken, sen aynı filmlerdeki Coşkun'lukları baz aldın.
Lakırtı CXLII;
Öğüt: Bir insana çok büyük anlamlar yükleyip hayatına sokarsan, 'hayatına sokarsın.'
Lakırtı CXLIII;
Olur da ölürsem senden önce, iletirsin imama; aşk ayrılığın ikindisi. O zamana kadar gömmesinler beni.
Lakırtı CXLIV;
Aşkın kanatlarını kırdı Tanrı, şeytanlaştığını anlayınca.
Lakırtı CXLV;
Demek istediğim; kan kokuyor kök saldığın bedenler, midesi bulanıyor, başı dönüyor aşkın. Çıkmadan gün yüzüne ihanetler, tadını çıkar ayrılığın.
Lakırtı CXLVI;
Tek bir soru var şimdi; gözlerine yüklenilen anlamları nerenle taşıdın da aşkla kandırdığın her kadın ihanetine gebe kaldı?!
Lakırtı CXLVII;
Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Lakırtı CXLVIII;
Her aşk bir yalnızlık peydahlıyorsa sonunda, yalnızlık tüm kalplerin aşk'kentidir.
Lakırtı CXLIX;
Aşk, cansız varlıkları canlılaştırır. Mesela; bakkaldan aldığım iki jiletin hesabını yapıyorum şimdi. Gittin ya, onlar bile kesmeyecek bileklerimi. Matemde hepsi.
Lakırtı CL;
- Cennete gittiğimde ileteceğim aşka; çok selamı var Tanrı'ların, yanına aldığın için erken yaşta.
+ Ya cehennemdeyse aşk?
- O zaman da sen iletirsin yana yakıla.
Lakırtı CLI;
Sevişmek çoğu zaman bir eylemdir, işin içinde aşk yoksa eğer.
Lakırtı CLII;
Dudakları buruşan her kız çocuğu önce ağlar, sonra büyük bir ustalıkla hüznü aşka bağlar.
Lakırtı CLIII;
Bittik. Sen kalbini kaybettin, ben kabemi. Şimdi sadece en ateist düşler çekiyor ilgimi.
Lakırtı CLIV;
Aşk, ilk başlarda hayatken, sona yaklaştıkşa intihar halini alır. Ve her insan, ilk intihardan sonra daha çok hayata bağlanır.
Lakırtı CLV;
Üzülüyorum,
Sen İstanbul oluyorsun,
İstanbul daha çok kirleniyor...
Okyanus kadar derin maviliğe bürünmeseydi gözlerin, sana bakarken tek kulaçta boğulmazdı sözlerim...
Lakırtı CXXIX;
Sol gösterip sağ vursaydın keşke, ardından 'sağ ol' derken korkmasaydım, yine sol'uma denk getireceksin diye.
Lakırtı CXXX;
Göz gürültüsü var bu odada, anlaşılan sağanak susmalar birikiyor havada.
Lakırtı CXXXI;
Her ayrılık sonrası, Tanrı cennetini övmeseydi bize, minnet yerine cinnet duyacaktı sevişenler, onca iniltinin içinde.
Lakırtı CXXXII;
Nefret, bir bakıma pespayeliktir. Bu yüzden en çok aşka yakışır.
Lakırtı CXXXIII;
Ağlama. Ağlarsan, göz pınarların küresel ısınacak, kuruyacak kapakların. Ve ben, her gece varlığına secde ettiğim sığınağımdan mahrum kalacağım...
Lakırtı CXXXIV;
Yalan söylemek günahtı benim dinimde, aşkla tanışmadan önce.
Lakırtı CXXXV;
Yalanla beslenen her aşkın koynundan yılan çıkması, hiç de şaşırtıcı değil artık, olağanlaştı.
Lakırtı CXXXVI;
İçimde bıraktığın acıların hepsini tek tek doğurdum, artık ben de bir anneyim. Üzgünüm sevgilim, şimdi cennete girebilmek için, ilk önce ayaklarımın altında ezilmelisin.
Lakırtı CXXXVII;
Öğreneceğin çok şey var adam. Mesela; örümcekler bile bir kadın gibi ağlayamaz yalnızlığı. Ve hiçbir kadın, sırf sen istiyorsun diye p'aralamaz aşkını.
Lakırtı CXXXVIII;
Sevişmek için aşkın adını kirletenler, sevilmeye en çok muhtaç olan kişilerdir.
Lakırtı CXXXIX;
Adın aşksa eğer, belki uğrunda acı çekmeye de değer.
Lakırtı CXL;
Çok özlettin kendini aşk, yokluğunu hisseden tüm hücrelerim benliği yok edip, senlikte kayboluyor...
Lakırtı CXLI;
İkimiz için de farklı anlamlar taşıyordu 'sevişmek' fiili. Ben Türk filmlerindeki masumiyetten bahsederken, sen aynı filmlerdeki Coşkun'lukları baz aldın.
Lakırtı CXLII;
Öğüt: Bir insana çok büyük anlamlar yükleyip hayatına sokarsan, 'hayatına sokarsın.'
Lakırtı CXLIII;
Olur da ölürsem senden önce, iletirsin imama; aşk ayrılığın ikindisi. O zamana kadar gömmesinler beni.
Lakırtı CXLIV;
Aşkın kanatlarını kırdı Tanrı, şeytanlaştığını anlayınca.
Lakırtı CXLV;
Demek istediğim; kan kokuyor kök saldığın bedenler, midesi bulanıyor, başı dönüyor aşkın. Çıkmadan gün yüzüne ihanetler, tadını çıkar ayrılığın.
Lakırtı CXLVI;
Tek bir soru var şimdi; gözlerine yüklenilen anlamları nerenle taşıdın da aşkla kandırdığın her kadın ihanetine gebe kaldı?!
Lakırtı CXLVII;
Unutma! Kendine yarattığın dünyada, içine aldığın tüm vatandaşlar arasında en 'solcu' benim!
Lakırtı CXLVIII;
Her aşk bir yalnızlık peydahlıyorsa sonunda, yalnızlık tüm kalplerin aşk'kentidir.
Lakırtı CXLIX;
Aşk, cansız varlıkları canlılaştırır. Mesela; bakkaldan aldığım iki jiletin hesabını yapıyorum şimdi. Gittin ya, onlar bile kesmeyecek bileklerimi. Matemde hepsi.
Lakırtı CL;
- Cennete gittiğimde ileteceğim aşka; çok selamı var Tanrı'ların, yanına aldığın için erken yaşta.
+ Ya cehennemdeyse aşk?
- O zaman da sen iletirsin yana yakıla.
Lakırtı CLI;
Sevişmek çoğu zaman bir eylemdir, işin içinde aşk yoksa eğer.
Lakırtı CLII;
Dudakları buruşan her kız çocuğu önce ağlar, sonra büyük bir ustalıkla hüznü aşka bağlar.
Lakırtı CLIII;
Bittik. Sen kalbini kaybettin, ben kabemi. Şimdi sadece en ateist düşler çekiyor ilgimi.
Lakırtı CLIV;
Aşk, ilk başlarda hayatken, sona yaklaştıkşa intihar halini alır. Ve her insan, ilk intihardan sonra daha çok hayata bağlanır.
Lakırtı CLV;
Üzülüyorum,
Sen İstanbul oluyorsun,
İstanbul daha çok kirleniyor...
Derleme; 18dokuz10 | 00:30
MerveCeylan.
MerveCeylan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder