7.8.10

Lakırtılar -Part 2-

Lakırtı XXI;

Saklamak istediğin tüm duygularını çalıp senden, kendi sandığıma kilitledim. Ne zaman seni özlesem anahtar boğazıma takılıyor, bir bardak suyu dâhi geçirmiyor sensiz. Deliğimden g'özle beni, yitiyorum sessiz sessiz.



Lakırtı XXII;

Bir kahramanlık yap ruhumun savaşlarında, terk et beni usulca! Kazanan yalnızlık olsun, en azından bunu borçluyuz aşka!



Lakırtı XXIII;

Bir kandırmaca yüklenmiş beyinsel fonksiyonlarımıza; "eskiyen herşey eskidir" başlığı altında.
Eskiler hep yenidir aslında. Her zaman onlardan bahsedilir, şiirde, gazelde, romanda, aşkta, yazar ruhunda...



Lakırtı XXIV;

Sevişme esnasında kadının eli mahremiyete kayarsa erkeğin ruhu düz duvara tırmanır.



Lakırtı XXV;

'Yalandan kim ölmüş' derdin hep. O zamanlar anlamıştım aşkından ölmeyeceğimi. Seni terk etmek bu yüzden kolay, yılan bile olsan ölmem sevgili.



Lakırtı XXVI;

Bana geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer; kıl dönmesi!


Lakırtı XXVII;

"Skolastik düşünüyorum." dediğinde, "s.k o lastiği de bitsin bu işkence!" dememek için zor tutuyordum kendimi.


Lakırtı XXVIII;

Her şey anlamlı gelmeye başladığı zaman, anlam anlamsızlaşır.


Lakırtı XXIX;

Üç harfli cin'sel çekimdir aşk.

Lakırtı XXX;

Kaldır mahremiyetini aşka, kadehine şeref doldur.
Bu gece tüm çiftler tek başına boşa'alacak geleceği.
Aşktan sonra g'ebe olanın canı darağacına çıktığında,
Yeni bir devrim başlayacak 'avuntu' adı altında.

Yaşasın tüm bağımsız ihanetler!
  

Lakırtı XXXI;

Aşk körpe bedenlere cinsel şiddet uygulayarak ayakta kalıyor. Şeytanın tüm pabuçları ters artık.


Lakırtı XXXII;

Sütten kesilen ağzımız şimdi kan kokuyor. Eros'un oku hep kıçımıza saplınıyor. Demek ki, her aşkta bir göt olması bu yüzden.


Lakırtı XXXIII;

Aşka taş atma, ayrılık üstüne sıç(r)ar.


Lakırtı XXXIV;

Aşka tetik çeken kadınların kurşunu kendisinde delik açar. Erkekse hep o deliği doldurur, mahremiyetiyle.


Lakırtı XXXV;

Tüm beyazlar kirlendikçe daha da şeffaflaşıyor aşkın ten rengi. Yeni bir oyun bu; çıplak kalanın adı çıksın!


Lakırtı XXXVI;

Uyumadan önce aşka bir sor bakalım; bizden sonra neresinde saklamış y'astıklarını?


Lakırtı XXXVII;

‎'Seni seviyorum'un nesnesi peltekleşti sevgili, artık 'teni seviyorum.'


Lakırtı XXXVIII;

‎Gözlerimin içine bakıp 'Asılsın!' dediğinde hiç aklıma gelmemişti aslını inkar edeceğin.


Lakırtı XXXIX;

‎Gel sevgilim, bu gece kehribar kokulu ağaçların gölgesinde uyutalım gerçekleri. Yalandan da olsa içli içli sevişelim. Belki güneş bu sefer bizden doğar, utanır karanlığımıza dem vuranlar.


Lakırtı XL;

‎"Aşkla ladese tutuştum, ihanet hep aklımda."


Lakırtı XLI;

‎Sen, kırılmaya yüz tutmuş aynalarda kendine hayranlıkla bakarken,
Ben, aşka gebe kalan her kadın gibi yolunu gözledim.
Sen "gelme(y)din", ben de "gelmedim".


Lakırtı XLII;

‎Bir anne şevkatiyle gözlerinde sakla beni. Belki bebeğin olurum.


Lakırtı XLIII;

‎Sen 'kendine' aşıktın, ben 'kendine' aşık.


Lakırtı XLIV;

‎Her ayrılık sonrası beklenir aşkın tekerrür etmesi. Ama aşk her zaman kalbe işkence eder.


Derleme; 7sekiz10 | 18:30
MerCey.

Hiç yorum yok: